Hububat yüz güldürüyor

        BEYŞEHİR-Beyşehir Ziraat Odası’nın daveti üzerine, ilçe genelindeki ekili alanlarda inceleme ve tarama faaliyetinde bulunan tarım uzmanları, Beyşehir yöresinde şu ana kadar buğday ve arpa ekili alanlarda ürün gelişiminin çok iyi seviyede olduğunu belirledi.      Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Süleyman Soylu, Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Nuh Boyraz, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Mehmet Zengin, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Mehmet Şahin, Beyşehir Ziraat Odası Başkanı Adem Metli ile Oda Genel Sekreteri Ziraat Mühendisi Faruk Aydın’ın da eşlik ettiği çalışmada,  Beyşehir ilçesindeki hububat, bakliyat, haşhaş, şeker pancarı ekili alanlar ile sebze fidesi üretim sahalarında teknik inceleme gerçekleştirdi.      Beyşehir Gölü’ne kıyısı olan Karadiken ile Akburun köyleri arasındaki yaklaşık 10 bin dekarlık hububat ekili alanı tarayan tarım uzmanları, buğday ve arka ekili alanlarda hastalık ve zararlılar, çeşit seçimi, soğuk zararı, bitki besleme ve sulama konusundaki mevcut durumları yerinde tarla sahibi çiftçilerle birlikte inceledi.      Öğretim üyesi tarım uzmanları, çiftçilerin arazilerinde bugüne kadar yaptığı uygulamaları irdelerken, bundan sonra yüksek ve daha kaliteli verim elde edilebilmesi için üreticilerin alabileceği tedbirler konusunda tavsiye ve görüş alışverişinde bulundu.      Tarım alanlarındaki tarama ve incelemenin ardından tarım uzmanları, hazırladıkları tarım raporunu Beyşehir Ziraat Odası Başkanlığı’na sundu.      HUBUBATTA SEVİNDİRİCİ GELİŞME      Raporda, Beyşehir yöresinde şu ana kadar buğday ve arka ekili alanlarda ürün gelişiminin çok iyi olduğunun görüldüğü belirtildi.      Bölgede makarnalık buğdayın ekmeklik buğdaya göre daha yaygın olarak ekiminin yapıldığının gözlendiğinin ifade edildiği raporda, “Makarnalık buğday çeşidi olarak Çeşit-1252, ekmeklik buğday olarak da Tosunbey çeşidinin yaygın olarak ekildiği tesbit edilmiştir. Bölge çiftçisinde sertifikalı tohumluk kullanımının düşük olduğu ve ekimde fazla tohum kullanıldığı görülmüş ve bu hususlarda çiftçilerimiz uyarılmıştır”denildi.      Raporda, özetle şu bilgilere yer verildi: “Buğday ekili alanlarda 2010 yılı sonbaharında erken ekim yapan çiftçilerin tarlalarında marttaki düşük sıcaklıklar bitki ölümlerine sebep olurken 2011 yılında çiftçilerin geçen yılki durumdan ders aldığı, buğday ekimlerini daha geç yaptığı ve dolayısıyla bitkilerin kışa daha kısa boylu girdiği ve kıştan önemli derecede bir zarar görmediği belirlenmiştir. SEPTORİA YAPRAK LEKE HASTALIĞININ İLERLEME KAYDEDEMEDİĞİ GÖRÜLDÜ İncelenen buğday ekili alanların çoğunluğunda yoğunluğu değişmekle birlikte mantari bir hastalık olan Septoria Yaprak Leke hastalığına rastlanmış, fakat bu hastalığın mart ayındaki düşük sıcaklıklardan dolayı ilerlemediği görülmüştür. Yine geçen yıl bölgede çok yaygın görülen sarı pas (Kınacık) hastalığı konusunda şu an için bir sıkıntılı durum görülmemiş, çiftçilerin tarlalarını takip etmeleri ve hastalığın görülme durumunda bu hastalıkla mücadele konusunda ilgili uyarı ve tavsiyeler yapılmıştır. YÜKSEK REKOLTE BEKLENTİSİ, YAĞIŞLARIN DEVAMINA BAĞLI Buğday ve arpa ekili alanlarda önümüzdeki günlerde yağışlar yeterli olduğu takdirde Beyşehir’de bu yıl yüksek verim düzeylerine ulaşılacağı tahmin edilmiştir. Arpa ekili alanlarda bazı tarlalarda Rhyncosporium Yaprak Leke hastalığına rastlanmış ve gerekli uyarılar yapılmıştır. DİĞER ÜRÜNLERDE DE DURUM İYİ     Mercimek ve haşhaş ekili alanlarda kış çıkışı bitkilerin gayet sağlıklı ve gelişimlerinin iyi olduğu görülmüştür. Nohut ekimi yapan çiftçilerin tarlalarında çıkışların çok iyi olduğu görülmüştür. Şekerpancarı ekimi yapmakta olan çiftçilere de ekim sıklığı, gübreleme konusunda bilgilendirme yapılmıştır. SEBZE FİDE ÜRETİM ALANLARINDA HASTALIKLA İLGİLİ UYARILAR YAPILDI Karadiken Köyü’nde yaygın olarak yapılan sebze fide üretim alanında özellikle hastalıklarla mücadele konusunda bilgiler verilmiştir. Buğday ve arpa ekiminde tabana 20-20-0 gübresi kullanıldığı, bu gübre formülasyonunun kışlık ekimlerde çok yanlış olduğu, bu gübre ile fazla azot ve düşük fosfor uygulandığı, fazla azotun çevre kirliliği ve milli döviz kaybına yol açtığı, düşük fosforun ise verim ve kaliteyi olumsuz etkilediği, nitekim hububat bitkilerinin sap ve kart yapraklarında morarma şeklinde fosfor noksanlığının yoğun bir şekilde kendini gösterdiği belirlenmiştir. Bu tür yanlış uygulamalar yerine toprak analiz sonuçlarına göre fosfor yetersiz ise hububatlar için taban gübresi olarak DAP gübresinin veya Ekin gübresinin kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Haşhaş ve mercimek ekili tarlalarda da yanlış gübreleme yapıldığı ve şeker pancarı ekiminde fazla taban gübresi kullanıldığı görülmüştür. Tarlalarda ve bilhassa sebze fideliklerinde organik madde noksanlığından kaynaklanan yapı bozukluğu görüldüğünden organik gübrelemeye ve anız yakmamaya dikkat çekilmiştir.”