BEYŞEHİR - Beyşehir Kaymakamlığı ve Hüyük Kaymakamlığı işbirliği ile Beyşehir Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıya Beyşehir Kaymakamı Yusuf Özdemir, Hüyük Kaymakamı Emre Zeyrek, Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, Hüyük Belediye Başkanı Mehmet Şahin, Beyşehir Jandarma Komutanı Binbaşı Yalçın Urlu, Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürü İbrahim Halil Sözmen, Beyşehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Kaya, Hüyük Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Aybars Yiğit, Milli Parklar Şefi Mehmet Şener, DSİ 4.Bölge, Orman ve Su İşleri, Çevre ve Şehircilik Bölge Müdürlüğü yetkilileri, su ürünleri kooperatiflerinin başkanları, su ürünleri işleme tesisi sahipleri ve göle kıyısı olan mahallelerin muhtarları katıldı.

        Toplantıda, Beyşehir Gölü’nde göl ekosisteminin korunması, eko sistemlerin varlıklarını sağlıklı bir biçimde sürdürmeleri için gerekli kimyasal, fiziksel ve biyolojik çevrenin korunması, avlanma teknolojisi ile kullanılan ağların düzenlenmesi, kaçak avlanma, aşırı avlanma vb.konularda ortak mücadele ve politikaları belirlemek amacıyla dile getirilen konular ele alındı,  sorunlar ve çözüm önerileri tartışılarak istişare edildi. Toplantıda, alınan kararların uygulanabilmesi için sonuç bildirgesi de hazırlandı.

      Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü konumundaki Beyşehir Gölü’nün hem içme ve kullanma suyu, hem de içerisindeki canlı varlıkları açısından çok büyük bir değer olduğunu vurgulayarak, Beyşehir Gölü’nden özellikle yaz döneminde bilinçsiz bir şekilde su alımı yapılmasının kendilerini ve yöreyi çok zora soktuğunu belirterek, bu konuda geçmişte alınan yargı kararlarına dikkat çekti. Su alımı yapılırken bunun daha az debide olmasını talep ettiklerini vurgulayan ve aşırı alınmasının bölgede yarattığı sıkıntılara vurgu yapan Özaltun, “DSİ ve diğer ilgili kurumlarımız bizlere destek verirlerse memnun oluruz. Özellikle, şu an mecliste su birlikleri ile alakalı kanun değişiklikleri konuşuluyor.  Bununla ilgili bir yasal değişiklikler olması gerekiyorsa bu konuda ilgili teklifleri yaparak hamleler gerçekleştirebiliriz. Dünyada ve Türkiye’de böyle bir devasa başka göl yok. Ve bu göle birlikte sahip çıkmak gerekiyor. Sadece su olarak da bakmamak gerekiyor. Burada 460 balıkçımız var ve yaklaşık on bin insanımız ekmek yiyor. Sorun yaşanılan konularla ilgili olarak tüm kurumlarımızla birlikte el ele vererek ilgili yasal düzenlemeleri yapmamız artık bir an önce gerekiyor” diye konuştu.

      Hüyük İlçe Belediye Başkanı Mehmet Şahin de, suyun her zaman çok kıymetli bir hazine olduğunu, ileriki zamanlarda değerinin petrolden daha önemli hale geleceğini vurguladı. Şahin, Beyşehir Gölü’nün hem içilebilir bir su olduğunu, hem de içerisindeki balıkların bölge insanına ekmek kapısı araladığını vurgularken, ancak gölün eko sistemine insan eliyle zarar verildiğini, balıkçılığın ise nesli kaybolan türler nedeniyle yok olma noktasına geldiğini belirterek, hep birlikte bu değere sahip çıkılması gerektiğini anlattı.Şahin, bilinçsiz ve kaçak avlanma nedeniyle gölde balık stoklarının bitmek üzere olduğunu, bölgede yeterli balık çıkmayınca Beyşehir ve bölgedeki lokanta ve restoranlarda başka illerden gelen balıkların müşterilere servis edilmeye başlandığını hatırlattı.

       Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Su Ürünleri Şubesi Müdürü İbrahim Halil Sözmen de, gölde giderek yaygınlaşan elektroşokla avcılığın önlenmesi için gösterdikleri tüm çabalara ve yapılan kontrol ve denetimlerin artırılmasına rağmen  başarılı olamadıklarını belirterek, bilinçsiz ve kaçak avlanma konusunda özellikle bölge insanının ve bu sektörden ekmek yiyen herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini vurguladı. Bu konuda, ilgili kanunlardaki cezai müeyyidelerin caydırıcı olmadığını gördüklerini anlatan Sözmen, özellikle elektroşokla avlanmada hapis cezalarının getirilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Sözmen, son dönemde balık neslinin artırılması yönünde yaptıkları çalışmaların bu tür kaçak ve bilinçsiz avlanmanın önüne geçilememesi nedeniyle boşa gittiğine işaret etti.

       Beyşehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Kaya da, halen yürürlükte olan 1380 sayılı su ürünleri kanunu hakkında bilgilendirmede bulunurken, Beyşehir Gölü’nde en büyük dertlerinin şokla avcılığın bir türlü önüne geçilememesi olduğunu dile getirdi. Göle kıyısı olan yerleşim merkezlerinde yaşayan mahalle sakinlerinin kendi köyünü çok iyi tanıyacağını ve burada kimin ne yaptığını çok daha iyi bildiğini ve bu yüzden bu konuda oluşturulacak mahalle baskısının bu tür avcılığın önüne geçilmesinde mutlaka önemli bir etken olacağına vurgu yapan Kaya, “Gölde tabiri caizse bu tür avlanmalarla soy kırım yapılıyor. Bu şokla avın herkese zararı var. Bu avcılığı yüzde 100 engellemek durumandayız. Biz her köye bir polis dikemeyeceğimize göre köylerdeki vatandaşlarımızın bize bu konularda yardımcı olmalarını özellikle istirham ediyorum”dedi.

        Kaya, şokla av yapanların gölün geleceğini çaldığını, avcılıkla uğraşan insanların tutacağı balıkları, torunlarının yiyeceği balığı daha yumurta döneminde öldürdüğüne vurgu yaparak, “O yüzden geleceğinizin çalınmasına lütfen müsaade etmeyin. Bu konuda, cezai müeyyide olarak hapis cezalarının gelmesi çok önemli. Kestiğimiz cezalar günümüz için maalesef caydırıcı olmuyor” diye konuştu.

       Toplantıya katılan diğer ilgili kurumların temsilcileri de dile getirilen konularla ilgili görüş ve düşüncelerini anlatırken, katılımcılardan yöneltilen soruları cevaplandırdı.